Kağıt ve Tarihi

Kâğıt, bitkisel liflerin dövülmesi sonucu liflerin saçaklanması, su emerek şişmesi ve mekanik etkiler sonucu kesilmesinden sonra süzgeç üzerinde oluşturulan safihanın daha sonra kurutulmasıyla hidrojen bağlarının oluşumu sonucu belirli bir sağlamlık kazanan düzgün safihadır.

Günlük yaşantımızda kâğıt, son yıllarda yaşantımızda önemli bir yer tutan petrolden daha önemlidir. Okuduğumuz gazete, dergiler, defter, kitaplar, satın aldığımız tüketim mallarının ambalajı, çocuk bezleri, kâğıt mendiller, diğer temizlik kâğıtları, kullandığımız para ve okuduğumuz kitaplar vs. hep kâğıttan yapılmıştır. Emile Gautier’in de belirttiği gibi “Kâğıt düşünceyi saptamak ve taşımak için icat edilmiştir”. Kâğıt bir nevi düşüncenin saklanması ve aktarılmasını sağlayan ulaşım aracıdır.

İlk insanlar mağara duvarlarına ve taşlar üzerine resimler çizerek kendilerini ifade etmiş, bilgi birikimlerinin kendilerinden bir sonraki nesle taşınmasını sağlamıştır. Daha sonraları ise yumuşak taşlar, kil tabletleri, hayvan kemikleri, odun parçaları, ağaç kabukları, metal levhalar ve hayvan derileri üzerine yazı yazma yoluna gitmişlerdir. Aradığımız birçok cevabın doğada olması gibi kâğıdın ilk kullanılması, bazı araştırmacılar tarafından yapılan incelemelere göre, kâğıda benzeyen ilk yapılar eşek arısı yuvaları, eşek arıları ise ilk kâğıt yapıcıları olarak kabul edilmektedir. Eşek arıları tabiatta aşınmış, eskimiş odun veya çubukları çiğneyerek mekanik odun hamuruna benzer bir hamur üretebilmektedirler. Sosyal gruplar halinde yaşayan eşek arıları 56-57 milyon yıl önce Eosen jeolojik devrinde evrimleşmişlerdir. Eşek arısı yuvaları yapışkan maddeler nedeniyle su geçirmez özelliğe de sahiptir.

Kaynak: Prof. Dr. Mustafa Usta ve Prof. Dr. Hüdaverdi Eroğlu, Kâğıt ve Karton Üretim Teknolojisi.